1. “Uzaktan” sözcüğü, aşağıdaki cümlelerin hangisine farklı bir anlam katmıştır?
A) Söylediğin kişiyle uzaktan tanışır.
B) Sporla uzaktan ilgileniyormuş.
C) Köyde uzaktan akrabalarımız var.
D) Konuklarımız uzaktan geldiler.
2. İndirim yapmadınız bari taksit sayısını artırınız. “Bari sözcüğünün cümleye kattığı anlam, aşağıdakilerin hangisinde verilmiştir?
A) Mademki B) Hiç olmazsa
C) Bu nedenle D) Dolayısıyla
3. “Gitmek” sözcüğü, hangi cümlede “yakışmak, yaraşmak” anlamıyla kullanılmıştır?
A) Bu elbisenin biçimi sana gitmedi.
B) Güneşte bırakırsan rengi gider.
C) İşler bir türlü iyi gitmedi.
D) Bu ayakkabı sana iki yıl gider.
4. Kampa katılan çocukların değişik becerileri vardı.
Altı çizili sözcüğün bu cümleye kattığı anlam aşağıdakilerin hangisinde vardır?
A) Bizimle teker teker görüşeceğini söyledi.
B) Küçük büyük demeden herkesin gönlünü aldı.
C) Başlangıçta herkes ayrı ayrı amaçlar taşıyordu.
D) Ödevi vermemize, aşağı yukarı iki hafta kaldı.
5. Bizim çocukların mahallede dün yaptıkları maçtan sizin haberiniz yok.
Bu cümleden aşağıdaki sözcüklerin hangisi çıkarılırsa, cümlenin anlamı değişmez?
A) Bizim B) Dün
C) Mahallede D) Sizin
6. Yaşadıklarından yararlanarak çevresindeki olumsuzluklara göğüs germiş, güç koşullara karşın onları değiştirmeyi başarmıştı.
Bu cümlede, insanın hangi özelliği üzerinde daha çok durulmuştur?
A) Özenli çalışma B) Sabır gösterme
C) Mücadele etme D) Duyarlı olma
7.
1. Hiçbir şey dil kadar önemli değildir.
2. Önemli olan, dili iyi kullanmaktır.
3. Dil kadar önemli başka değerler de vardır.
4. Yaşam dille anlam kazanır.
5. En önemli toplumsal varlık dildir.
Yukarıdaki cümlelerden hangileri anlam açısından aynıdır?
A) 1-2 B) 1-5 C) 2-4 D) 3-5
8. İnsanların çoğu, söylenenlere körü körüne inanırlar.
Bu cümlede “körü körüne inanmak” deyimiyle aşağıdakilerden hangisi anlatılmak istenmiştir?
A) Görüşlere sorgulamadan katılmak
B) Kendi görüşüne yakın görüşleri benimsemek
C) Görüşler arası farklılıkları görememek
D) Baskılara karşın görüşlerini değiştirmemek
9. Pek çok ilgileri olan, amaçsız olarak her şeyi yapmak isteyen ancak tam anlamıyla
yapamayan insan, sonunda neye ulaştığının da bilincinde değildir.
Bu cümledeki düşünceyi aşağıdakilerden hangisi destekler?
A) Sıkıntılardan uzak kalmak insanın gönlünü dinlendirir.
B) Aklını kullanan insanı kimse aldatamaz.
C) Yola hazırlıksız çıkanlar, yollarını tez şaşırırlar.
D) Ne aradığını bilmeyen; neyi bulduğunun da farkında değildir.
10. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde, yanlış sözcük kullanımından oluşan anlatım bozukluğu vardır?
A) Beyaz renk özgürlüğün simgesi olmuştur.
B) İkizler arasında az da olsa bir ayrıntı vardır.
C) Karıncalar, yuvalarına durmadan yiyecek taşıyorlardı.
D) Gemiciler güneşin batışını güverteden izliyorlardı.
11. Aşağıdaki cümlelerin hangisi “başkalarına yaptığım gibi” anlamını içermemektedir?
A) Konuyu ben sana da bir anlatayım.
B) Ben konuyu bir de sana anlatayım.
C) Bir de ben sana konuyu anlatayım.
D) Ben bir konuyu da sana anlatayım.
12. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde kavram, açıklamasıyla birlikte verilmemiştir?
A) Harcamalarda gelir gider dengesi gözetilmelidir.
B) Harcamanın yerinde ve ölçülü yapılması tutumluluktur.
C) Zorunlu durumlarda harcamadan kaçınılması cimriliktir.
D) Gereksinim dışı her harcama savurganlıktır.
13. Nasrettin Hoca, günümüzde de Hoca olarak yaşamaya devam etmektedir.
Bu cümleye göre, Nasrettin Hoca’yla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez?
A) Fıkralarının yaygın olduğu ve canlılığını koruduğu
B) Kendisinden öğreneceğimiz çok şey olduğu
C) Fıkralarının gülünüp geçilecek özellik taşıdığı
D) Halk tarafından sevilen bir kişi olduğu
14. Bireylerin nasıl birbirlerinden ayrı bir duyma, düşünme ve davranış biçimleri varsa, kuşakların da kendilerine özgü, önceki ve sonraki kuşaklarınkine benzemeyen bir duyma, düşünme ve davranma biçimleri vardır.
Parçadan aşağıdakilerin hangisi çıkarılamaz?
A) Her insanın yapısının değişik özellikler taşıdığı
B) Kuşaklar arasında farklılıkların bulunduğu
C) Değişimin ve yeniliğin sürekli olduğu
D) Farklı düşüncelerin kuşak çatışmasına yol açtığı
15. İstanbul ilginç bir kenttir. Örneğin Beyoğlu’nda eski-yeni sinemalar, tiyatrolar ve lokantalar vardır. Küçüksu, Göksu, Kağıthane müzik ve yazın yaşamının kaynağıdır. Her bir köşesinde, Sultanahmet’teki gibi tarihsel dönemleri yansıtan yapıtlar bulunmaktadır.
Parçada İstanbul’un hangi özelliği üzerinde daha çok durulmuştur?
A) Kültürel zenginlikleri bir arada yaşattığı
B) Türk uygarlığının beşiği olduğu
C) İnsan yaşamına renk kattığı
D) Kent gelişimine örnek olduğu
16. Bir ulusu yok etmenin tek yolu sıcak savaş değildir. Bunun daha kolay yolu, ulusun diliyle oynayıp dilini bozmak, dolayısıyla da kültürünü çökertmektir.
Parçadan aşağıdakilerin hangisi çıkarılamaz?
A) Dile zarar vermenin, ulusal kimliğe de zarar vereceği
B) Dilin toplumdaki yaşam biçimini yansıttığı
C) Dilin uluslararası ilişkilere katkı sağlayacağı
D) Ulusu ulus yapan değerin dil olduğu
17. 1) Günümüz ozanları ise şiiri tartışmak yerine, şiir yazmak istiyorlar. 2) Nerede o 1940’ların 1950’lerin coşkulu şiir tartışmaları. 3) Şiirin niteliği, niceliği, anlamlılığı kimseyi ilgilendirmiyor. 4) Şiirin ne olduğu konusu uzun zamandır tartışılmıyor.
Paragraftaki numaralandırılmış cümlelerden hangileri yer değiştirirse, düşünce akışı sağlanmış olur?
A) 1-2 B) 1-4 C) 2-3 D) 3-4
18. İnsan kederli ve sevinçli zamanlarında, yüreğinin katlanabileceğinden fazlasını, bir başka duygulu yürekle paylaşmak ister.
Parçaya göre, insanı böyle davranmaya yönelten neden, aşağıdakilerden hangisidir?
A) Önemli gördüğü konular üzerinde düşünmek
B) İnsanları karşılık beklemeden sevmek
C) Gerekli durumlarda konuşmasını bilmek
D) Mutlulukları çoğaltmak, üzüntüleri azaltmak
19. Refik Halit Karay, yapıtlarıyla Türkçeye yeni bir tat katan, çoğunlukla neşeli ve canlı bir anlatım kullanan; kendine özgü görüşleri olan ve yazdıkları beğenilen bir yazardır.
Parçaya göre, Refik Halit’le ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez?
A) Dil sorunlarına çözüm bulduğu
B) Özgün düşünceler ürettiği
C) Usta bir kalem olduğu
D) Türkçeye yeni bir soluk kattığı
20. Sanatçı, diğer insanların yerine düşünür, duygulanır ve gerçekleri görmeye çalışır. Sonra da bunları, insanlara anlayabilecekleri, görebilecekleri, hissedebilecekleri biçimde iletir. Bunları yaparken kendisini yalnızca çevresindekilerin değil, tüm insanlığın, yarınların ve yeniliklerin içinde görür.
Parçada sanatçıyla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisine değinilmemiştir?
A) Yapıtları aracılığıyla insanlarla iletişim kurmasına
B) Bütün insanlığın temsilcisi olmasına
C) Ulusal değerlere evrensel nitelik kazandırmasına
D) Toplumun geleceğinde etkisinin olmasına
21. Söyle sevda içinde türkümüzü,
Aç bembeyaz bir yelken.
Neden herkes güzel olmaz;
Yaşamak bu kadar güzelken?
(Fazıl Hüsnü Dağlarca)
Dörtlüğün üçüncü dizesindeki “güzel” sözcüğünün anlamı aşağıdakilerden hangisidir?
A) Cesaretli olmak B) İyi yürekli olmak
C) Nazik olmak D) Yaratıcı olmak
22. Aşağıdaki birleşik sözcüklerden hangisinin yapılışı diğerlerinden farklıdır?
A) İpucu B) Ebegümeci
C) Gözaltı D) İçgüdü
23. -lık / -lik eki, aşağıdaki cümlelerin hangisinde soyut anlamlı bir sözcük türetmiştir?
A) Otuz bin kitaptan oluşan bir kitaplık kurdu.
B) İnsanlık insana değer vermekle ölçülür.
C) Pencerede beyaz güneşlik var.
D) Tarladaki korkuluk kuşları ürkütüyordu.
24. Aşağıdaki cümlelerden hangisinin yüklemindeki “-n” yapım ekinin işlevi diğerlerinden farklıdır?
A) Önce duvardaki eski boyalar kazındı.
B) Kurumaya yüz tutan çiçekler iyice sulandı.
C) Belindeki ağrı nedeniyle iki gündür kıvranıyordu.
D) Çitin demirleri çok güzel boyanmalıydı.
25. Aşağıdaki cümlelerin hangisinden virgül (,) kaldırılırsa cümlenin anlamında değişiklik olmaz?
A) Öğrencinin, dersine çalışması gerek.
B) Yaşlı, adamı istemeyerek içeri aldı.
C) Çocuk, kitaplarının değerini biliyordu.
D) Anne, sevgisini kime verecekti?